16
Nis

Parti Meclisi 31 Mart Yerel Seçim Değerlendirmesi

14 Nisan 2024

Parti Meclisimiz 31 Mart yerel seçimlerinin ülke siyaseti ve partimiz için ortaya koyduğu sonuçları değerlendirmek üzere 14 Nisan 2024 tarihinde bir toplantı yapmış, partinin siyasal ve örgütsel yönelimlerine dair bir yol haritası oluşturmuştur.

Faşizm Tehdidini Gören Halk Yolu Açtı

Mayıs genel seçimleri AKP-MHP iktidarının bir kez daha kazanmasıyla birlikte büyük bir umutsuzluk ve yenilmişlik dalgası yarattı. Parti Meclisi’miz o tarihlerde yaptığı değerlendirmede önümüzdeki asıl sorun olarak yılgınlık hissini tarif etmişti. Yılgınlık hissinin kaynağı toplumun büyük kısmının AKP’yi desteklediği görüşüydü. Oysa seçimlerde yarı yarıya alınan oy, bu oranın gerilediğini, toplumun yarısının eskisi gibi yönetilmek istemediğinin işaretini veriyordu. 

31 Mart yerel seçimlerine çok daha zorlu koşullarda girdik. Emekçilerin varsa kenarda duran birikimlerinin dahi eridiği, emeklilerin ve asgari ücretlilerin açlık sınırında ya da altında yaşadığı, gıda enflasyonunun resmi rakamlara göre %70’lere gelmesiyle pazar poşetlerinin dolmadığı, artan faizlerle birlikte kredi ve kredi kartı kullanımının patladığı bir dönemde sandığa gitti halk. Bunun yanı sıra iktidarın yerel seçimlere yönelik tehditleri, Kürt halkına yönelik baskıları, anayasayı ayaklar altına alması, kadınların kazanılmış haklarına yönelik tehditleri, Filistin halkına yönelik ikiyüzlülüğü ve kendi yandaşlarının görgüsüzlükleri de giderek arttı. 

Kendi yarattıkları krizlerin çözümü olarak 20 yılı aşkın süredir iktidarda olan Erdoğan’ın yine kendisini garanti göstermesi bu kez işe yaramadı ve meşruiyeti sorgulanır duruma geldi. Mayıs ayında başlanan iş yerel seçimlerde bitirildi. AKP ilk kez ikinci parti olurken, 7 Haziran’dan sonra ikinci kez büyük bir seçim yenilgisi yaşadı. Bu sonuç başta gençler olmak üzere toplumun çoğunluğunda bir moral yaratmış, unutulan zafer duygusunu tattırmıştır. Sadece bu bağlamda değil, iktidarın belediyeler üzerinden servet transferi ve rant yaratmasının da önüne geçildiği için tek adam rejimi ve onun yandaşlarına bir darbe vurulmuştur. Bunların toplamında sonuçların önemi büyüktür, küçümsenemez.

Kürt halkının iradesine sahip çıkması, DEM partinin kazandığı belediyeleri arttırması da tam bir hukuk ve demokrasi garabeti olan kayyım siyasetinin çöküşünü ilan etti. Taşıma seçmenlere ve devletin zor gücünü sahaya sürmesine rağmen iktidar başarılı olamadı. İktidarın Van’da seçilen eşbaşkanlardan Abdullah Zeydan’ın mazbatasını gasp etmeye çalışması ise Van halkının gurur verici direnişiyle sosyalistlerin ve muhalefetin çoğunluğunun desteğiyle ülke çapında tepkiye neden oldu. 

Sonuç olarak, seçim zaferi demokratik halk hareketlerinin önünü açmış, Kürt sorununda eşitlik temelli demokratik çözüm için, giderek kötüleşen ekonomi için mücadele imkanlarını yaratmak için  moral olmuştur. 

Partimizin Seçim Deneyimi

CHP’nin seçim başarısının arkasında somut bir politika ve program ileri sürmenin önemini görüyoruz. Halk Ekmek, Kent Lokantaları gibi çözümlerinin, kamunun varlıklarının kamu için kullanılmasının halk nezdinde büyük bir karşılık bulduğu ortada. Henüz kamunun kendileri olduğu bilinci yerleşik olmasa da, kârsız üretim modellerinin yarattığı imkanlar emekçi halk tarafından kabul gören adımlar oldu. 

Bu bağlamda partimizin seçimlerde emekçi halkın politik programını öne sürmesinin çalışmalarda ilgi gördüğünü gözlemliyoruz. Emekçi Hareket Partisi olarak mülkiyet sorununu anlatmaya çalıştık. Kamu mülkiyeti ve kamu imkanlarıyla ürün hizmet üretiminin başarılı olacağını, mümkün olduğunu savunduk. İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 3 ilde ve 5 ilçede ilçe belediye başkanı bağımsız adaylarımızı çıkardık ve toplamda bine yakın oy aldık.  Öncesinde pek az üyemizin bulunduğu emekçi mahallelerde bir ay içinde yaptığımız çalışmalar sonucunda  kazandığımız yaklaşık bin oyun  programımıza yönelik anlamlı bir teveccüh olduğunu görüyoruz. Bağımsız adaylara oy istemenin tüm zorluklarına, bıçak sırtı bir seçimde solun   oylarını artıramadığı koşullarda hızlı ve etkili sonuçlar elde etmeyi başardık. Ülkede seçimlere katılımın ve verilen oyun kıymetinin ne denli yüksek olduğunu biliyor ve bu nedenle bundan sonra bu sayıları katlamak için çalışacağımıza söz veriyoruz. 

Bu sayede sosyalist soldaki seçim tanımaz ya da seçimlerle hiçbir şeyin fark etmeyeceğini savunan bazı akımların aksine, seçim döneminde emekçilerin siyasete daha angaje olması nedeniyle programımızı anlatmak için yüksek bir potansiyel olduğunu görüyoruz.

Soldaki yenilmişliğin kabulüne, farketmezci akıma en iyi cevabı karamsarlığı dağıtan halkımız “hayır, fark eder” diyerek vermiş ve faşizm tehdidini gördüğünü ve bunu kabul etmeyeceğini açık bir şekilde dile getirmiştir. Bu bağlamda İYİ Parti, Zafer Partisi gibi ırkçı faşist partilerin de çürümesi olumlu bir gelişmedir.  Sağın yükseldiği tüm Avrupa ülkeleri arasında yerel seçimler açık farkla olumlu bir tablo çizmiştir. 

Önümüzdeki Dönem Partimizin Hedefleri 

Kazanılan morali öncelikle 1 Mayıs’a taşımak, 1 Mayıs’ı partimizin politik hedeflerini yükselterek mücadele gününe yakışır bir şekilde kutlamak önceliğimizdir. Emekçi Hareket Partisi,1 Mayıs alanlarında en güçlü şekilde yerini alacak.

Seçim çalışması yaptığımız ilçelerde parti örgütümüzü güçlendirmek, politikamızı takvim mücadelesinden çıkararak her güne yaymak başlıca hedeflerimiz arasında. Bir sonraki yerel seçimlere gireceğimiz bölgeleri belirlemek için çalışmalarımızı şimdiden başlatacağız. 

Her ne kadar antidemokratik bir zorunluluk olsa da partilerin seçimlere girme yeterliliğinin sağlanmasının önemini bir kez daha gördük. Bu doğrultuda hedefimiz seçim yeterliliği koşullarını tamamlamak ve siyasetimizi ülke çapına yayacak araçlara sahip olmak olacak. 

Emekçi Hareket Partisi olarak, devrimci partimizin inşasını her gün güçlendirerek ileri taşıyacak, dünya devrimine olan inancımızla sosyalizm mücadelesini büyüteceğiz.